Geniş bir yelpazeye yayılan  arka planlardan gelen, farklı toplumsal cinsiyetlerden ve çeşitli yaşlarda olan 15 kişi ile, Bağımsızlık Günü’nü nasıl hatırladıkları konusunu konuştuk. Bazıları o günü dondurucu soğuklarda bile kutlamanın verdiği sevinci ve bu duygunun gerçek dışılığını hatırlarken; diğerleri Arnavut olmadıklarından ötürü topluluklarının başlarına gelebilecek şeylerin belirsizliğinden ötürü kaygı duydukları anları aktardılar. Bağımsızlığın el yakan maliyeti olan insan hayatını akla getiren çoğu kişi, hem neşe hem de hüzün dolu, karmaşık duygularla karşımıza çıktılar. Bir başkası ise, Kosova’nın kuzeyinin de facto olarak ayrı bulunmasından ötürü, o günü herkezin kutlayamadığını anlattı.

Bu proje  Prishtina Insight ve Sözlü Tarih İnisiyatifi’nin ortak çalışmasıdır.

Massimo D’Alema

Fondazione Italianieuropei Başkanı

…NATO müdahalesi bazı açılardan doğruydu cünkü onca savaşa bir son verdi, ortaya çıkmış olan sonuç hassas bir denge olmuş olsa da. Bu, savaşı sonlandırmak için yapılan bir askeri hareketti, savaş ilan etmedi, savaş zaten yaşanıyordu, ölüler vardı, biz halihazırda yaşanmakta olan bir çatışmaya müdahale ettik, siyasi olarak doğruydu. Meşruydu. […] O zamanlarda da meşru olduğunu düşünüyordum hala da öyle düşünüyorum NATO’nun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından yetkilendirilmemesine rağmen, ki o da zaten Rusya’nın vetosundan dolayı yaşandı, yine de AB bu durumda NATO askeri harekatının nedenlerini kabul etmiş ve bu askeri harekata desteğini, siyasi desteğini sağlamıştı.