Tarihçe
Kosova Sözlü Tarih İnisiyatifi, misyonu Kosova’nın genel tarih ve dünya olayları ile kesişen yaşam öykülerini kaydetmek olan, farklı kuşaklar ve halklardan gelen ve farklı yetkinliklere sahip olan araştırmacılardan oluşan bir kolektif. İnisiyatif, 2012 yılının yazında, Kosova Kadın Ağı (Kosovo Women’s Network) ve The New School arasında gerçekleşen bir işbirliği sırasında Priştineli ve New Yorklu birkaç kadın araştırmacı ve aktivistin bir araya gelerek uzun zamandır paylaştıkları ortak hayallerini nasıl gerçekleştirebileceklerini tartışması ile ortaya çıktı. Bu hayal, Kosova’nın değişken resmi tarihlerinin hafıza kaybına mahkum ettiği insanların -liderlerin ve sıradan insanların- seslerini unutulmaktan kurtarmaktı. Mağduriyet hikayelerinden öteye gitmek ve grup düşüncesinin dayattığı deli ceketinden kurtulmayı amaçladık. İnsanların bireysel yaşam deneyimlerini bütünü ile iyileştirmekle ilgilendik.
The New School ve birkaç bireysel bağışçıdan gelen bağışlar, Kosova Kadın Ağı’nın desteği ve çoğunlukla gönüllü çalışanlar sayesinde röportajları çekmeye başladık. Doğal olarak ilk adım, savaş ve barış zamanlarında oynadıkları rol göz ardı edilen, hatta unutulan Arnavut kadınlarla yapılan röportajlardan oluşmakta. Arnavutça, İngilizce ve Sırpça dillerinde filme alınmış ve yazılı olarak kaydedilen röportajlar bu internet sitesinde toplanmakta ve sunulmakta.
2015 yılında Sözlü Tarih İnisiyatifi bağımsız bir örgüt haline geldi ve daha geniş araştırma temaları geliştirmeye başladı.
Görüntüler, sesler ve yazılı kelimeler
Röportaj yapanların, salt mevcudiyetleri ile konuşmacıları etkilediklerinin farkındayız. Bir takım çalışması olan görüntülü kayıt, görüşmeci, konuşmacı ve sayısız araştırmacının arasındaki dinamiği güçleştirmekte. Bu karmaşık bağlamın ortaya çıkardığı çarpıtmayı yansızlaştırabilmenin bir yolu olmayabilir de. Konuşmacı ile aynı ağzı konuşan görüşmeciler seçerek, birkaç genel soru sorarak, araştırmacıların duymak istediğini değil de konuşmacının kendi istediği şeyleri söylemesine öncelik vererek, bahsedilen sorunu en aza indirmeye çalıştık. Anlatılanların açıklığa kavuşturulması ve daha derinleştirilmesi için de ek sorular sorduk.
Transkriptler, konuşmanın biçimini paragraflarla ve transkripsiyonu yapan kişinin anlatımı anlamlandırmak amacıyla uygun gördüğü noktalama işaretlerini kullanarak yapılan yazılı metinlerdir. Çevirier ise, kaynağın sözlü doğasından daha da uzakta konumlanırlar ve bunlar farklı bir betimleme katmanı olarak algılanmalıdır. Mamafih, röportajların çevirisiz bırakılması, onların küçük bir kitle ile sınırlı kalmalarına yol açmaktadır.