Zijadin (Ziko) VardarI

Prizren | Date: 5 mart, 2016 | Duration: 61 dakika

Elli dertte açın başladım işlema o vakıt kauboyski filmler bakardilar. O imiştır formada. Kauboyski filmler, e sora başladi tebu indiya filmleri, altmiştan başladi indiya filmleri, sora başladi celma millet bioskopa. Varimiştır sora nice seriski filmler ne celırdi, italyanların kauboyski. Kırk-beş dakika imiştır, ema dolardi, kırk-beş dakika varimiştır bi onbir dane seriyasi. Kazanmak varimiştır ondan, e kauboyski filmlerden onda da kazanmak varimiştır. En çok açın oynardi John Wayne, Tony Curtis em dabi tene angıli, onlar açın oynardi dolardi sala, çok olordi kalabalık. E sora başladi tebu sevda filmleri e onlarda celırdi da mitepliler bakma o filmleri. A bunlar kauboyski hep bakardi cençler, ehh ‘bam bum bam bum’ gangsterler sora kazani em şamarlari vurudilar.


Bengi Muzbeg (Görüşmeyi yapan), Jeta Rexha (Görüşmeyi yapan), Kamer Şimşek (Kamera)

Ziyadin (Ziko) Vardar (Prizren, 1937-2016) işlemiştır nice kinoaparater Lumbardhi Bioskoponda Prizrende, bitevi kariyerasında, 1956’dan ta açın çikmiştır penziya’ya 1995’te. 2015’ın yazında, 20 sene sora ilk çe ziyaret etmiştır bioskop’i. O zeman’dan 2016’nin Septembar’ına kadar, Ziko bük bi heyecanlen yardımci olmiştır bioskop’on ceçmişının araştırmasına. Lumbardhi Vakfına vermiştır resımlerıni, hatıralarını, em işçilerının hikayelerıni. Sözlü Tarih Kosova yapmiştır bu intervyu’yi 5 Mart 2016’da.

ZIJADIN (ZIKO) VARDARI

Bengi Muzbeg: Şindi başlayam, adlen, soyadlen demek kaç yaşın hem sonunda profesiyan.

Zijadin (Ziko) Vardari: Benım doguşum oniylen içınci ayın, bin dokuzyüz otuz yedi. E profesiya kinoaparater, şindig nası dema kinoaparater, oni bitırmişım mitebi, o zanade bitırmişim vardır diplomam o zanaat içıne. Elli dertte ben da ya bişey varmi onda….

Bengi Muzbeg:  Devam edebilırız çocoklogoni, o yıllarda ne olmiş içınci dünya harbi. Onlari neka demek hatırlarsın, küçük imişın. Nası imiştır o ilişkiler, şiler?

Zijadin (Ziko) Vardari: Ben hatırlarım çok isla. Bizim ev koyşida varimiştır baçesi, nice bumbardova edi alamanlar onda yaptık biz rov. Çocoklar hepımız anlaymisın yaptık rov. Ceçey teyareler hepımız bittevi demek koyşilar oraya cirırdık to rova demek deçi şiyden ufaklıktan. E sora içınci dünya savaşından sora demekdeçi bitti hayde bizım komunistlar şiler ekmek verırdilar yediyüz elli gram demek bi familyaya, demek düşerdi bize yüz elli gram bütün cün. Eh tonunle idare ederdık. Şeçeri verırdi mesela yüz gram mi elli gram mi nası celırse, ayda oni ayda şeçeri pirinci verırdi yarım kilo mi bi kilo mi bittevi ay içıne. E tüle çi, zor çekmisık, yogimiştır içbi varlıgımız. O zencinlen ne varimiştır, o onların bitevi komunistlar aldilar onların bitevi mallarıni. Nice Haci Fahri bunda vardır, varimiştır o şide, dur daha, varimiştır o zencinlerın aldilar bittevi mallarıni. Ama çim aldı nerye citti o bilınmey. Da isteym dema çi ta ne elli seneyden zahmet çemisık çok, kırkbeş seneden bayagi zahmet. E elliden sonra başladi te bu yavaş yavaş verma da çok, da çok iş bulilar. Varimiştır Šamac – Sarajevo o şiler prugalar yapma Beligratta yapma o Novi Beogradta ne derlar anlaymisın Yeni Beograd oraya citme “radna akcija”, demek te çi şi. O insanlar cideydilar, neyden? Yemekten ütüri. Yok yemek, yemekten ütüri. Ama te sonra başlay yavaş yavaş. Ben açin cirmişım işe buraya mesela elli dertte o vakıt imiştır aylıgım beşyüz dinar, beşyüz dinar. Eh sonra içınci sene, hem mitebe cideydim, ŠUP hem birye zanata, içınci sene oldi bin dinar, üçünci sene oldi bin beşyüz dinar, elli yedide. Elli yedide o vakıt bitırdım mitebi lazım şimdi polo citma, polo citma (3:31) lazım mesela ispit verme Beligratta. A Beligratta dil bilmeyz, ne söylema, kaldi tüle. Elli seçizden sonra asçere cittım. Celdım asçerden, dogri başladım işlema. E sora orda bi komisiya formire ettilar, te bu iş içıne, ispit içıne, verdım, o vakkıtan beri, altmiştan beri oldum nice kinoaparater cibi.

Bengi Muzbeg: E ala olmadan kino aparater hem demek harp vaktında, yaşar miydi nanen baban onlar, nası anlatıridilar o vakıtlarıni, oniçiyi o olaylari?

Zijadin (Ziko) Vardari: Onlari bilmem oni. Sade o babami bilerım rahmet canına, to se, dayolarımi, kahveciler Bazhdirana nedır, onlari, nenelerımi, to hem sonra borba vaktında hiçbişi bilmeyz.

Bengi Muzbeg:  Yok, ne anlatırmişlar evde?

Zijadin (Ziko) Vardari: Borba vaktında anlatırmişlar çi eziyet çektırmişlar, eziyet çektırmişlar mesela müslimanlara. Rausayi tutaymiş Bulgarlar, e Zhuri tutaymş Austro-Hungarsko, Zhuri. E şindi biz bunda kapanık, nası istilar yapaylar, çektırilar. Bulgar, derlar da fenadır Bulgar üsemçi caur. Üle derdilar, Bulgar cauri derdilar, da fena imiş. Ama onlarle bimeym, tutmaym aklıma.

Bengi Muzbeg:  Ya mitebe hangi sene başladın?

Zijadin (Ziko) Vardari: Hangi mitebe şimdi?

Bengi Muzbeg:  İlkokula, en ilki.

Zijadin (Ziko) Vardari: Ha ilkokula, şindi kırk altida. Kırk altida, demektır çi ben ellisınde başlaym sora gimnaziyeye, ellisınde gimnaziyeye, birınci gimnaziye, bi sene onda sonra te düverim ___ çevırdi Türkçeye. Türkçeye sonra içi sene kaldım, eh te açıldi te bu zanat mitebi. Caur varimiştır bunda bi tane işlerdi çocogi o işlerdi ayni trgovinada  biz onda, işlerdık, çalışırdık. Yapardık bumbar hem şi marmalata, başka hiçbişe, şipuraktan. Eh dedi Ziko ben seni bilim nice kasabali cibi sana düverim cit Mustafaya kardaşına diver büle büle büle çi alsınlar seni oraya, madam çi banım çocugum cidey asçer, alsınlar seni oraya. E tüle elli dertte, buraya celdım çalışma, elli dertte. Elli dertten elli yediyeyden çalıştım, elli seçizde asçere cittım.

Bengi Muzbeg:  E deysın, ne diverisın demek o dönemde nası imiştır mesela Prizrende arnavut, türk, sırp, müsliman, katolik?

Zijadin (Ziko) Vardari: E bak şimdi ben da buni deym, bilınmezdi hiçbişe ondan türkmi, arnoutmi, rommi, sırplimi hiç bilınmezdi. Bunda varimiştır mesela sinemada, katolik varimiştır, sırpli varimiştır, arnout varimiştır, türk varimiştır. Ema bizım bu yaşamak ne yaşamişız tebunda nice bi evde, bi çiçek nedır, todor. Ebedi caur, oroçli imişım, komunci vaktında, Ziko , ayt cit eve, iftar et,  te buni. Cigare içmez onda kabinede, çikardi dişıriya içme cigareyi. Demektır çi varimiştir, o şi terbiyeleri. A onlar şeyde da, katoliklar da , onlar da. Ema isteym dema çi komazdilar mesela iftara cit eve. Otor bi bi saat istirat et bunda, sonra açin celırdım, o da çikaydi dolaşmaya ya bi yerde.

Bengi Muzbeg: Dişarda da arkadaşlar, kasabada druştvo arkadaşlar beraber mi imişınız?

Zijadin (Ziko) Vardari: Beraber beraber, hiçbi kavga olmazdi mesela o dügmiş buni, niçın dügmiş arnout sırpliyi ya se sırp niçın dügmiş… ebedi yokimiştır, ben buni bilmem. Kavelerde ciderdık kavelere oturma, ebedi olmazdi yabişi. Korki varimiştır da dogrusi, korki varimiştır. Haçın alırdilar anlaymisın bakmazdi nesın sen sıpli mi arnaut mi müsliman mi rom mi, alırdi dügerdi. Sen dey bilırsın zakoni çi mesela bu şi, kanuni çi kavede yotur kapuşma. Celmisın onda otorma dinlema şarkilari. O da varimiştır bi tane korki hem varimiştır terbiye da. Po korki cetırır terbiyeyi, oldi mi korki terbiye cetırır.

Bengi Muzbeg: E asçerlıgi nerde yaptınız?

Zijadin (Ziko) Vardari: Ben yaptım şimdi Podgorica, Titograd Titograd auto jedinica onda yaptım, bi sene. Sora attilar Mostara onda bi sene yaptım. Onda imiştim nice kurir cibi. Varimiştır bu caurların bitevi, bu Karadagın, bitevi Sırbiyada mi Kosovada varimiştır Deçanda  bi ekipa. E sora celdık te Deçaneden akşam idi, celdık oraya deym kapetan varimiştır slovenac, dersın çi müsliman. Dersın çi müsliman, neyse sonra divereym onda, dedi Ziko neka vardır Prizrene? O biley, Deçandan. Deym vardır bi ellibeş kilometro, bravo. “Hajde idemo za Prizren”. Celdık Prizrende bakti bu kalayi, cütürdük anlaymisın dolaştık orayi, çevrıldık. Cittık Karadaga, eh divereym buni da. Varidi bi arkadaşi, o da , to şi zabit. Cidey verma selami, celdık içeri sobaya, mabet. Aray yapma şindi akşamlık. Dedi “Nemojte nešto svinsko meso, za ovoga moga šofera, nemojte svinsko meso, nešto drugo, turćin je kaže turćin je”. Dey “ kad bi bio ja marešal sve ovi šiptari, turćinj sve bije zaklao” te büle çeserdım episıni. Dey “pazi šta govoriš Sali!” kaže ‘što govorim to je tačno”. Kapetan birden ne akşamlıgi yedi ne bişi, birden “hajde idemo”. Bak bi çere. Hem kodi, ne akşamlıgıni. Demek ne bozuk insanlar varidi bu itiyarlarda.

Varimiştır Despot, Despot. Vardır Dançe, çocogidır doktor buraya celırdi. Sora o vakit varidi ‘imaš kuču vratiš stan’ benım da ayni vaziyat. Em sonra Baban celdi hem o Despot, beraber celdilar, da bi o ne yazay onda. Ben çigırdım kardaşımi, büyük kardaşımi kosem yardım etsin bitırem. Coldilar baktilar, podrum yagli hepten, veç çi yok bu şi parkedi. Banyo işley, beride varidi celin işeydi frizerka onda. İçınci kat te otoriz, üçünci kat ayni cene isla onda da hep tamam. Da bu şi, şeyaptilar dey , daha ne yapacak şindi onlar deydilar tamam yoktor ne yapma, veçse çikasın standan o şi standan po. Neyse nedır zakon, yoktor ne yapma, da isteym dema çi baban o vakıt celmiştır. Şindi bunda, bakaym bunda ne vakıttan beri, çimın idi sizın mi idi o ev onda ne otori baban, advokat?

Bengi Muzbeg: Yok halamın.

Zijadin (Ziko) Vardari: Halanın a, ben kosem sizındır. Ama te olmadi kısmet küverdık, mecbur. Mecbur ‘imaš kuču vratiš stan’ da bileym çi baban celmiştır.

Şindi yabişiyi nerden başlama?

Bengi Muzbeg: Şindi asçeriyadaçi şiden kaldık, demek haçan dündün anlatır o sloveni o, o slovenden sonra demek haçan dündün Prizrene e anlatir sonra ben oşi yaparım.

Zijadin (Ziko) Vardari: A o sloveni. A ondan sonra. İstilaya celmemişidım, e  onyedi ay sonra celdım istilaya. Bile o vakıt kapetanım dedi al eşyalarıni da, var bunda yer. Eşyalarımi da aldım, dündüm Prizrene atık bitti şiyım..

Bengi Muzbeg: Sene?

Zijadin (Ziko) Vardari: Altmişında. Ema bunda işleydi bu benım Şevkinın bi dosti çocok. Bunda cirmişidi ema  yok üle  işleydi. To Şevki em Şaban Kruşa istemeylar alma beni işe. Deym niçın, niden, ben mitebi bitırdım te bu yer içıne. Bitırdın mi te bu yer içın mitebi? Yok. Remzi Namlexhi direktor, dedi siz istersenız işlema bunda işlenın a o ne işlemiştır bunda üç sene ister celma bunda işlema. Yok sizın çi istemeysın alma, tondan ütüri istemeysın alma çi işlemesın bunda, bu bitırmiştır mitebi tebu zanad içıne. Yoktor, mecburdur celsın işlema. Sonra çagırdilar cittım işlema. Bakaym kızgın, kızgın demek hem Şevki, o imiştır, filmleri şiyapardi alırdi. A Şaban Kruşa imiştir o knjigovođa cibi. Da sonra açılır bunda bi komisya, demek verma bu şi, ispidi kinoaparadiçıne. E ştorda komisiyada, ne sordilar, sordilar, sordilar. E sonra tamam, bitti iş. Em sonra verdım atık o şiyi, zanat işıni. E sonra başladım zanatlen işlema te, demek biyoskopta. Ema, isteym dema çi isla imiştır işımız. Varimiştır aylıgımız isla, varimiştır birlık. Onda otorordok, mabet ederdık, pauzada mabet ederdık Biterdi fim mesela, hayde cidelım Şadırvanda yabi kave içma yase birer, ade cideyz onda. Da iseym dema çi üle ceçırmisık o isla vakıtlari. Ne yapma şindi o zamanlar yok, o yaşamak yok. Kalmadi o yaşamak. Evelden, mesela işlerdık, varimiştır istiradın, ciderdın denize, varimiştır sabalıgın, varimiştır o demek istirat paresi, varimiştır, da ne var kreditler varimiştr. A sen şimdi cit al bi kredit, cit denize nası cidersın şimdi. Mesela ben alim ayda yüz kırk, şindi yüz altmiş oldi. Yüz altmiş euroylen cidebilır misın denize. Varimiştır demek, yaşamak varimiştır ema şindi ne yapma. Derlar otoz seneden otoz seneye, hervakıt degışimiş, demek bişi olimiş ya harp olimiş ya se ne oldi şimdi te bu teroristlar bilmemne. Maksat degışimiş o, otoz seneden otoz seneye.

Üç tane benım çocogom sagolsunlar. Bi tane bitirdi bujqësija içıne, fakulteti Priştinede. Onun vardır düçani. Bi tane işler Albida, bi tanesi da işler o ufagında karşi onda o belateknikalari onda işley. Episıni niça ettık, evlendırdık, vaktımız varidi. To cesaret ne varıdi o cesaret varidi, çocoklari oldi hepisının. Ema evde, yok, uymay mabet. Baba at o tablay satılsın. Hayde atim. Harptan evel  buni diverim. Ataym tablayi, çimse celmey, herçez korkay, harp, çim celır alma. Harp bitti, baba at tablayi. Dane babanın ataym, cel o cel bu. Harptan sonra da başka şte celilar bakaylar. Cel o cel bu cel o cel bu. Uzatti bi içi sene. Bi tane bizım maleli cetırdi bi müşteri. Açın nafaka yürür, to ne dır nafaka, ne derlar Alla koymasın nafakasız, yarım sat içıne ev satıldi. Te yarım sat onda, hade yüzyirmi, yüzyirmi yok, yüzonbeş , yüzone , yüzone çektık. Eh sonra onlara birer stan hepisıne. Demek en zorda idi bi tane ortancısi, ona aldık sonra o ufagi nedır ona da aldık. E te bize şindi tebunda bu dur benım büyük çocoklen otururum yüzbeş kvadratttır. Biz araydık deydık çocuga, bak çocuk alalım bize bi ufak garsonyera, toka, niçın bize. Yok baba. Dey bakam büyük aco nası yaşaydi ayri, yok. Merhametli çocok te büledır. Sen bunda istersen bakın, cenek ise şeyapın, ben küvermem seni cidesın. Garim ne sülersem, dey napam. Şimdi madam çi razi oli tutay, oturam. Bizım varidi demek daha kalmiştır pare garsonyerayi almak içın bak başına çare dedım çocuga, naparsen yap, ona verdım. O da bakay, hizmet edey ema ben da onlara hizmet etmişım.. Te ta cecen senenın dokozonci aydan nice hastalandım, küverdi eh şindi yok. E şindi cendısi çikar pazara, cendısi alır odon cetırır yokariya, cendisi cider pazarda ya bişi alma üteye beriye, e şto. More ben alim, yok baba otor, otor. Te büle, ben da aldanim, mesela alim yabişi taşıma yokariya bindirim, bindırıçe yokariya küveri vücut, terleym, sonra küveri vücut. Ema ne yapma tebüle imiş bizım hayat. Yaşamak tebüle imiş. İşala şimdiden sonra tebu cençler yaşarlar. Benım atmiştilar te bu şeye, internete, ingilisçe, ben dedım onda, düverdım ne sormiştırlar anlaymisen. Ema dedım işala şindiden sonra cençler, cençler ilerlesın. İşe cirsınlar, yaşasınlar, sonra em bu hüçumet ta. Şindi bak, bu hüçumet en peşin lazım baksın sabilari, içınci ihtiyarari. Sabilar, ihtiyarlar aynidır. Bakmazsen sabilari, bakmazse ihtiyarlari… O cençler bulur bi iş, bulur cünde yabi şiy, para çikarma idare içıne. Ama sabilara lazım süt, lazım mamasıni verma. İhtiyarlara lazım ya bi süt, yabişi yesın. Odor en mühim bişi, ihtiyarlari, sabilari. Sen cit başka hüçumetlerde sabilar içın delırırlar. Üderlar da üderlar, verırlar da verırlar, a bizde bunda yok, napma şindi, tebuka imiş. Da yabişi var mi da?

Bengi Muzbeg: Atladık da biraz po bu şi, en isla demek seneler ne yaşamisınız hangi vakıtlardır, altmişlar mi yetmişler mi? Ondan sonra demek devam seksenler,  doksanlarda nası karışti işler?

Zijadin (Ziko) Vardari: Mesela altmiş içide ben o vakıt evlendım. Familyam işlerdi štamparijada. Benım bi aylıgım, ceçırınrdık. İlç oglum oldi altmiş üçte, içınci altmiş seçizde, üçünci yetmiş birde. Ema alaya çok şüçür üderdiar “deci otak”[ dečiji dodatak]  Aileylen ceçınırdık çok isla. Bunda varimiştır Lirija’nin o stanlari, benım familyam işlerdi Lirija’ya sonra çeçti Lirija’ya. Gani Demir o vakıt direktor imiştır onda başladi satma stanlari. Neyse benım evde kardaşım varidi bizım esçi evde, varidi, ratlandım ben orda. Eh, sataylar stanlari celırdilar burda oynardilar çagıtlarlen, direktor Gani Demir, bi takımlar, ihtiyarlar. Celi kabinaya dey Ziko ne düşünisın sen? Deym nedır Gani? Dey stanlar satıli, bi stan koyi mim? Deym yoktur param be Gani onüç milyon. Ben sana soraym isteymisın yok mi, var mi çifın? Deym bakaym şte soraym familyama deym büle büle. Bi kredit var beş milyon, benım da varidi dert buçuk milyon evden ne aldım, dokuz buçuk milyon demek hade üç buçuk milyon üdema. Bakaym deym. Dey bak berye ben düşünim sanıniçıne, ben düşünmesaydım celmezdım sana buraya. Deym dane, yarın cetıreym pareleri ne vardır benım, cetır. Cetırdım dert buçuk milyoni. Hanem da verdi beş milyon, aldık stani Bazhdaranada. Aldık ama ciremeyz, yetmiş içide, yetmiş içide tam aradi cirma oraya. O ne otori onda çüli, istemey küverma, sudlen üteye birye, bi tane varidi onun yabi tanıdıgi. Bulidi yabişi yani, te bu duvar etmey, bu duvar benım nameştay.  Haçan ceçti onun yerine bi tane kasabali, kasabali ama arnauttur tam insan. Yigırmi dert saat içıne dedi çikasın, çikmasen işyerıne dedi miliciyay atarsık. Yok. Miliciya sabale bittevi eşyalarıni dişariya. Dey “more bre ki me pa ti”. “More qe ku jam, trego, tregom cka kam me pa?” “ Hajt ti”. Atti şeye. Celdi sıra sonra oni sattık, var da te plac, ev yaptık. Ama altmiş, yetmiş, altmiş içi ya se altmiş beşinde da başladi şto ganilık, o atmosfera kolkma anlaymisın. İnsanlar cit dolaş Türkiyalara, bilmemnerelere, ütelere, berilere, atmosfera, Yunanistana, ema pareylen. Ta, seksen içisıneyden, seksen birıneyden, şeyapti, haçan başladi tebu demostracija, o ne celidi milicler burya, türli türli to sırbiyanın ne idi, drogaşlar, o hapslar. Onlari yolaylar buraya. Başlay atmosfera düşma, ama uzatmadi çok cene isla başladi şi ta seksen dokuzayden. Seksen dokuzdan sonra başladi cene…. Hep bize kabat, hep arnautlara kabat. Hep arnautlar oni yapay, arnautlar buni yapay. İnsan ebedi cürmez cendi çeresıni, cürer başkasının çeresıni. O cünlumcez çendın al aynayi bak çerene nasıl sonra başkasına şeyap.  Hep kabati arnautlara, arnautlara. Da isteym dema çi doksanda nice başladi harp şide, Bosnada Hrvatskada, Slovenyada. Slovenyada az idi, banım çocok idi asçer slovenyada ufagi, cücilen kurtuldi, cücilen kurtuldi. Cit, bekle bekle yok. Da bi kapetan, slovenac, tam insan. Cetıri Ljubljanaya cetıri atay voza Beligrada, to kapetan, o kadar isla. Ta Beligrada cidey, sonra ben cittım bekledım, aldım, cetırdım. Cetırdım ama cenekse Mitrovicada yapti asçerlıgıni. Orda varidi to şi, ne celilar izbeglicalar asçer içın, hepisıni oraya cütürilar, asçerleri. Benım kardaşımın kızi evliydi ütede. Cideym orda bakma çocugi. Hercün cidemeysın, dernek, esçipazar. Haçan cürilar onda, celdi kardaşımın kızi orda brakma anlaymisın “ Kikinda” you know “aa vi ste iz Kikinda” serbest demek “uđite, uđite’’(31:27). Da onda yapti asçerlıgıni. Sonra evlenidi büyük çocuk, cittım onda şiye. Yalnız citmedım ben aldım kardaşım kızıni hem cüvegisıni. Cittık o kapetana Mitrovicada dedım büle büle kardaşi evleni olor mi küveresınız bikaç cün. Olor. Garanciya verimisinız siz. Veriz. Olor. Sonra celdi dügüni yaptın onda anaymisın. Ema küverdilar, yabi problem yapmadilar, hiçbişi da dokunmadilar, ya bi çektırma, eziyet çektırma, yok. Haçan celdi küverıldi hepten, ya bi eziyet çektın mi, yok hiçbişi, normal. Da isteym dema çi soradan bozoldi bitevi şiler. Çim bozdi, to hem çendi milletıni bozdi hem bizi da bozdi, Ranković. Ne yapma. Da yabişi varise isla em yoroldom.

Bengi Muzbeg: Nasıl payçlaydın demek nasıl imiştır filmler, publika te tonlari satmaklar vesaire, anlatırsen?

Zijadin (Ziko) Vardari: E şindi başlayam buradan, mesela fimlerden. Filmlerden  elli derte haçan başladım işlema o vakıt kavboyski filmler bakardilar. O imiştır formada. Kavboyski fimler, sonra başladi te bu indiya filmleri. Elli, demek altmişle başladi indiya filmleri. Atmosfera başladi da çok olma millet celma biyoskoba. Varimiştır sonra bu nice seriçki filmler da celırdi ___(33:31) o varidi italyanların, o kavboyski. Kırkbeş dakika imiştır ama dolardi. Kırkbeş dakika varimiştır bi onbir tane seriyasi. Kazanmak varimiştır ondan, kavboyski fimlerden onlardan kazanmak varimiştır. En cok haçan oynardi John Wayne, Tonny Curtis hem bu şi da bi tane dur varidi. Onlar haçin oynardi dolardi sala, çok olordi kalabalık. E sonra başlay bu sevda filmleri celma, onlari celırdi da miteplilar bakma o filmleri. E bunlari kovboyski fimleri o şileri hep bakardi cençler. Bam bum bam bum celırdilar, cençler haçan kazani şamarlari vururdi. E te sonra başladi indiya filmleri. Bahçede da çok olordi. Eveli imiştır cirış beride şindi nedır o pencere te orda. Orda imiştır cirış, ema varimiştır… e te unuttum alma resımleri cüsterma, resımleri. Cirış varimiştır bu trotuar cadde da ütede imiştır, çüprinın yakında orda imiştır ema kısalatırdilar beriye celdi cenek ise. Çikardilar cüz ününe orda çüprinın cüzellıgıni. Ondan ütüri cadde kısalandi beriye celdi. Varimiştır yer, trotuar varimiştır bi üç metro varimiştır trotuar. Yokimiştır haçan çikardi millet ordan yokimiştır. Sonra problem oldi haçan çikaydilar büle ana baba cüni arabalar ceçey demek de çi varidi bitra rezik demek şoferlerın. İsteym dema çi da ütede imiştır cadde ama to cüzden ütüri çikarırlar, kısalatırırlar. E sonra indiya filmleri. Orasıni kapadilar hepten kapiyi, beriden açıldi. Yetmiş kaçında, yetmiş  beşınde mi tüle bişe beride cirış oldi hem demek onda kartalari verma tonda. Burasıni kapadilar yaptilar te bi degışmek olson. Abdeshanalari, podrumda imiştır abdasanalar, enerlar basamakle, podrumda, ibret. Yeleştırdilar yokarda yaptilar abdeshana, kapadilar orasıni. Balonlar binılırdi o cirışten binılırdi berye. Yok biriden. Nası anlatırma şindi te bunun altından binılırdi balkona. (Ezan – 37:03) Te to degışmiştır balkona kapi varimiştır onda, cirılırdi kapidan binılırdi balkona. E sonra torasıni da kapadilar, yaptilar ondan abdeshane, hem dişileriçıne hem biride erçekleriçıne, çi problem yokimiştır sonra abdesane içıne. A varimiştır bayagi problem mesela dişileriçıne, dişileriçıne. Tonda eneysın, tonda abdesande anlaymisın dişiler. A şindi bunda başka bunda çok daha, degışti atmosfera, başka türli yaptilar. İndiya filmleri haçan celırdi düverim o ka kalabalık olordi olmazdi yer. Bittevi bahçede bittevi biletler da yüz içiyüz sandaliye ne otorilar çenarlarda ayak üstüne, o indiya filmlerınde. Olordi kalabalık. Kazanmak varimiştır, yaşamak varimiştır. Ne derlar ne ekersen oni biçersın. Bizde indiya filmleri biçılırdi, obirisıne cene insanlar, obirisıne, obirisıne alır, hep tüle yapaydık bi çere, içi çere, üç çere, dert çere, beş çere da oynatırırdık. Ema büle filmler salt Kosovada, Sırbiyada yok, yase Makedonya. Makedonya, po. Berilerde, slovenler onda Hırvatistanda onlar yok, sade Kosovada. Ema isteym dema çi varimiştır, o şi, bizım kazanmak onlardan. E tebüle sonra celırdi tebu sevdali filmleri o vakıt ne kadar esçi seneden seneye seneye onlar da başlaylar alışma. Yani mesela asçeriyenın onlar celırdilar, dernek esçipazar, asçeriya demek familyarno. Bittevi balkoni onlara kordok. Tebu sevdali fimleri açindır. Kari koca celilar, kızi mi çocogi mi başka çimse celemezdi balkona, sade onlar içıne. Üdeylar, nekadır, te bukadar hem çimse cirmezdi. Da isteym dema çi…. (Ezan) da isteym dema çi isla ceçırmişık çok isla ceçırmişık çok çok çok. Ya biçe varimiştır problem tebu şindi bilmem durimi te bunda vardır duvarlarda bir içi üç dane, hem sagda hem solda. Orda yazay arnauçe “ndalohet pirja e duhanit” “ pušenje __[nije dozvoljeno]”(40:32). Varimiştır tebu şiler onlar mesela bitra da problem yapardilar cigara içerdilar. Da anlamazdilar şte oni, sade kaldırırdilar setresıni cüsterırdi. A varimiştır bi Memet, o saobracaj milicija, o dügerdi hep o mitep çocoklarıni. Deym hep o mitepli arnautlarle, deym niçın be Memet sade onlari diverisın, deym kasabali. Ana baba ayırmiş porezıni te büle celsınlar mitebe terbiye alsın. Niçın yapaylar problem, lazım çalışsın okusun bitırsın mitebi olsun yabişi a yok onda yapma problem. Da isteym dema tonda bitevi olordi problem o şi cigareden. İçerdi. Diverim, varimiştır, sade kaldırırdi setresıni, cüsterırdi. Bak egerım ben hastalanırsem tebu sudan hastalanırım. Eh neka bu sular isla. En isa sudur te bu, buranın, ne ceçer. Çok isladır o. Esçiden altmişların cevleri, şimdi attilar o cevleri başka ataylar başka onlari ataylar dere suyunda a bu dur da esçileri.

Bengi Muzbeg: Şindi da evel ne konuştuk, deyelım bu doksanlarda ne dedın başladi bozulma, şindig başlayabilırsek bu doksanlardan e ta çi başlar harp e sonra bagla Lumbardhiya demek plus bu privat işleri hayatıni nasıl ne vakıt çiktın penziyaya?

Zijadin (Ziko) Vardari: Doksanlarda haçan başladi harp doksannda Hırvatskada, Bosnada, Slovenyada, o vakıt cirdi insana soygonluk. Soygonluk cirdi insana çi harp oli. Bilidi çi ister celma Makedonyaya da Karadaga da ister celme, Kosovaya da, madam çi başladi Kosovada bu demostracia o bilıni çi burya da var celsın harp. İnsanlar başladi bayagi şeyapma, demek şte korki cirma. Bitincez harp Bosnada, Hırvatskada ama hep korkile, biınmezdi buraya ne vakıt başlayacak. Yatidın uyuydun hep kapilari kapat oni yap buni yap koy yabi şevki dişırda yasın cüzüksün niçın korki cirdi insanlara, cürdün napaylar, ne şeyapaylar. Benım babalık, şindi çevrılem cene isla arkaya, uymiş alamanların, çevırma şileri bu dilden taraf çevırma, oficer, citmiş Alamanyaya alti ay ütede mitep okumiş. Ama haçan oli demek bozuli şiy harp oli kaçaylar şeye o citmiş üteye berye İtalyaya, Türkiyaya Türkiyadan New Yorka New Yorktan Kanadaya. Sonra deydi telefonle, neka başlamamiş sizde harp, celın buraya rahatlanın. Yok. Şimdi çim peşin citsın, ben familyamlen o çocok karisinlen, obirisi karisinlen obirisi üç tane evlendi harptan evvel. Celıni, celıni, celıni. Dey büyük çocuga telefonda vardır iş, işleyebilır demek te şi agronomci işleyebilır. Korki, cidelım mi yok mi cidelım mi yok mi cidelım mi yok mi, yok. Çocok dey yok, ben citmem. Neyse, yok yok. Şindi hep korkilen da olmaz lazım ne derlar riskiretma, olmaz hep korkilen. Citmedilar hiçbirisi. Hayt barem biz kalalım burda siz cidıni, yok. Sonra başladı teburda da, başladilar kaçma, demek de çi familyarno. Çocoklar bi tane benım aldilar büyügün to agronomi, beklerçez alma şeçer, aldilar cütürdilar llogora. İçi ay bilmeydık nerdedır. O sıkınti o şeyımız evde. Çocoklari içi tane aglaylar babami babami babami. Sor bizım canımıza. Ema alaya çok şüçür kurtuldilar, bi cün içıne kurtuldilar. Hazırlamiş idilar yarındasi cün cütürma yabi Sırbiyaya nice ne cütürdilar hepisıni. Baş celmiş idi emir citmesınlar, citmesınlar, da kurtuldilar ştondan. Sonra , içi ay sonra anladık nerde imişlar te bu ___(46:31) nın onda, llogor açaylar, cünlen açaylar, cecelen vurilar. Şindi çim vurdi bunlar mi napaylar, cenek ise, eziyet çektırma. Da bayagi şeyolmiş idi çocok, düşmiş idi bi blok parmagına, sakat idi. Ema çim kaçti kaçti, biz kaçamadık bekledık çocogi nasıl kaçma. Te varimiştır nerye citma, anlaymisın babalıgın üteye. Ema nası kaçma, deym ufagına barem al be sen cit belçi bi yerde isterler, yoktor sabiların, cit. Yok baba, yok, yok. Ema çektık nası çektık, o sabalen kolk, cit ekemek al. Bizım ev nedır onda, koyşi onda asçeriyanın ştabi, oraya bitevi onlar. Cideym alma ekmek, familyamlen, nice ceçey o şiler ataydilar sabalen, ceçeym oraylen. Onlar saklanmiştır üç tane milic, şeye üzümün altında. Çikti, nereye. Şte cideysık onda ekmek alma. O cürdi çi sırpçe süleym bilimisın “dobro hajde idite idite”. Bilmezsen sülema anlaymisın, problem, birden sileylar. Ben her cün cit oraya cit buraya, cit o çocoga cit al bu çocuga, anam anam anam eziyet çekma! Eziyet çekma. Ne uyurken ne hiçbişi, hep da gaileylen. Ema alla kurtardi. Çimın ne citti citti. Ne yapma şindi o.  A diverilar evelden çi oniçi bin çişi ister Kosovada demek kalma şehit. Evelden deydiler oniçi bin ister kalma, tam tüle oldi. Ceçti o da. Alla sabır versın o ülilerın analarına, babalarına, çocoklarına ne citti sabilari onların da.

Bengi Muzbeg: Bu şi hangi senede demek çiktın penziyaya hem ailenlen, çocoklar ne işleydilar?

Zijadin (Ziko) Vardari: Penziyaya mi?

E penziyaya hanım çikti doksan içisınde a ben doksan beşınde çiktım. Ema alidık idare olidık. Çocoklar da işleydilar hem büyügi hem ufagi hepisi işleydilar. Maksat varidi varlıgımız, yemegımız. İnsan ümid edi çiktık penziyaya şindiden sonra yaşayacaksık. Familyam alidi o vakıt beşyüz otoz dinar ben alidım altiyüz yigırmi dinar. Bi ay yarısi o yarısi o ceçınidık. Üdeydık bitevi masraflari evın. Çocoklar da onlar say da az alidi aylık ama ceçınidilar. Ema isteym dema çi ümüt dünyasi, yaşayacaksınız, penziyadan sonra ema o dilidi isla , çektık. Ema allaya çok şüçür ya bi üli olmadi sabilarda ya bişi çocuklarda odor en işbaşi. İnsan tuzlen ekmek yer olmasın tüle bişi. Ema harp bitti cenekse ya bi dinar verilar, to mark o vakıt. Çocuk da işleydi varimiştır bi Nasır, Nasir bana koyşi onda evde, onun düçanında işleydi. Bi vakıt küverdi o da. Çuni, Çuni Bazhdanada, orda işleydı ta ne açti düçani cendi cendisıne bi pareylen. Ema isla harptan sonra ratlandık. Sayi yok ema işlesın kalbımız. Düşünim, kolay dil, celilar evıne kapiya bam bam bam bam bam bam. Açar misın açmaz misın kapiyi. Çimdır, napay, hep korkilen. Ema şüçür çi harp bitti hep kurtulduk, to idi. Familyam da penziyada ben penziyada alidık. Tonda Yugobankanın onda alırdık bu markları. Yigırmi seçiz, ben yigırmi seçiz familyam, çeçırırdık, ne yapma.

Bengi Muzbeg: Haçın oşi, bu ya şeyi hatırlay misın sen deyelım doksan beşte doksan dörtte penziyaya gittın. Bunda zaten neka bileym dilimiştır isla şiler. Nası coldi iş burasi batsın, kapasın?

Zijadin (Ziko) Vardari: Doksan üçte çekıldi direktori attilar direktori Masar Drini. Sonra vardır tonda bizım onda kolektiv çim olacak direktor. Birden kodilar ben olim direktor. Dedım yok. Olim ben sade bucün içın direktor yarın atarlar firladilar nice şi cibi. Oldi caur, benım kolega kinoaparator oldi direktor. Hesabet inflacija, büyük olidi inflacija. O ebedi çikmazdi akşama burya celma, ebedi. Nice oldi direktor, bittevi pareleri toplardi hop. Varimiştır bi dosti, cütüri ona, yapay degıştıri mark yapay. Haçan celidi alma aylıklari onseçiz mark varidi. A olidi, olidi, dil çi olmaydi. Cünde olidi yigırmi otuz mark olidi promet. Nerye citti o parelar. Bittevi ay işleysın onseçiz mark verıli. A o bittevi pareleri şeyapti. Da isteym dema çi olsaydım direktor dogri atardilar hem olmazdi hiç stajım tam anlaymisın. Atarlar e sen dilimisın, hayde. Nice attilar Masar Drini direktorluktan, beni da atardi. Yok olson da isla bu. Onların süzi cideydi, bizım ne sözümüz cideydi hiçbişi. Sade onların, ne deydi onlar mecbur yapma tonlari, başka hiçbişi olmay yapma. Alla bereçet versın anlaymisın to onseçiz mark da ne alidın, ta doksan beşıneyden haçın çiktım penziyaya, eh rahatladım sonra artık, rahatladım. Ema doksan içi doksan üç demek de çi o kadar olmiştır inflaciya, büyük inflaciya. O pareleri aliz, cideyz. Onbirde film varimiştır, birde film, üçte film, beşte film, yedide film. Beş çere cünde. Beş çere cünde olson yigırmişer mark neka yüz mark. Ya, isteym dema çi tonlar kazandilar. Ema onlar hayır cürmedilar. Da isla da rahat insan, to ne ali to azi, da payç.

Bengi Muzbeg: Harptan sonra ne otordi bunda o esçi pontorlar celimiydın sen da yabiçere?

Zijadin (Ziko) Vardari: Ben buraya doksan beşte haçin çitık penziyaya, sade, nasi idi o şi, ne oldi bunda direktor o Çüse, Çüse. Oldi direktor bunda Çüse, harp vaktında kapetan imiştır o. Yogidi kinoaparater, çagıri telefonda dey Ziko vardır bi ricam deym hayde diver dey büle büle celebilır misın işlema. Ne işlema be ben çiktım penziyaya hem hastayım da. Sanaym doksanbeşte milic beni üldürmemiştır. Deym ben hastayım. Hayt hayt cel, yardım eder ya birisi. Kaldırılar oni agır, yigırmi kilo anlaymisın biz şimdi kaldırma yokariya mesela. Da cittım hayt bi bir ay işledım üdedi neka ne üdedi. O vakıttan beri ben ayagımi atmamişım buraya. Te ne çagırdilar bu şiye torya, yigırmi sene sonra, yigırmi sene sonra. Yogidi, çime celma buraya neyapma. Aldı burasıni o Feyzullahın çocogi Adanan işletırırdi. Varimiştır işçiler haçan oli festival mesela Dokufest, varimiştır Zambaku i Prizrenit, varimiştır Agimi konser verıdilar şiler çi çagırma işçiler celın siz da bunda şte. Neka verilar içiyüz euro mi içiyüz euro, hepınıze çendi balınızda ayrışın. Yok çimseyi çagırmay, cendi başına işletırırdi  hem buka struyay üdememiş. Eh.. Te budur şimdi. Alla saglıgınızi versın. Varise da yabişi, buyrun.

Bengi Muzbeg: Sanın aklında ne kalmiştır ya bi hatıra ya bi olay?

Zijadin (Ziko) Vardari: Hatrımda kalmiştır, ne var şimdi  ne şindig cideysın badiyava, badiyava, badiyava. Allaya şüçür çi kurtulduk.

Bengi Muzbeg: Yok deym biyoskople, unutamadıgın yabi olay?

Zijadin (Ziko) Vardari: A şimdi, yok, bunda varimiştır Mamut ”Matijane”, o imiştır benım atık en isla arkadaşım. Nereye cideyz hep beraber. Onunle te bunda otur, cülüş, süleş yap. Ciderdik bahçeye onda varimiştır o şiy salon  yigırmi yigırmibeş metro isınırdi suylen sonra biz onlara otorordok hem sunçolurduk hem ikanırdık. Da tonlar varimiştır isla, celırdi yabişi kabinaya hade deysık atam birertane, atam birer tane, mabet şiyapardık. Küveri filmi mesela, işley film sonra masada hem televiziya bakay hem mabet. Da o imiştır, varimiştır mesela yabitane ne celırdi yabanci Ziko, celdi cetireymi mi kabineye, cetır kabineye. Celırdi orda, deym otor sen da, dey yok ben büldüm mabetınızi, da to kalmiştır bizım islalık, hep islalık. Ebedi kapuşmamisık, çimselen, demektır çi dargınlık olson otozbeş sene, mazalla. İsla ceçırmisık. Todor en işbaşi.

Download PDF