Samir Sezairi

Belgrat | Date: 28 Haziran 2017 | Duration: 100 dakika

90’lı yıllarda tüm Sırbistan’da olduğu gibi bizde de üç televizyon kanalı vardı. Belgrad’ta hadi diyelim belki de daha fazla olmuş olabilir ama bizde, Priştine’de RTS 1,2,3 ve TV Priştine vardı. Ve bu da bizim dünyaya bakışımızdı, başka yoktu. Öyle ki, bu kanallardan bize servis edilene inanıyorduk. Tırnak içinde inanıyorduk diyeyim. Ta ki bu televizyon uyduları ortaya çıkana kadar, sırasıyla uydu tabakları.

Ve şimdi senin normal ebeveynlerin var, her bir hem öteki yandan arkadaşları olan insanlar, bu önyargılara kapılmamış haldeler […] Ve Deutsche Welle’yi izliyorlar. Yani bu bilgi kaynaklarından biriydi, bilmiyorum, Amerika’nın da bir tane [kanalı] vardı, bir tane Sırpça ve bazı haberler de Deutsche Welle’den geliyordu, sen de duyuyorsun ki tanklar, oralarda gerçekten bir savaş oluyor. Biz öğle yemeği yiyoruz, hava güzel, denize gitmeyi planlıyoruz […]

Anladıklarını sandım, ebeveynlerim aralarında ikna oluyorlar, güya babam diyor bu işten birşey çıkmaz, bizi biraz tehdit ediyorlar o kadar, o da [annesi] diyor ki “Aman be adam, Deutsche Welle’de haber verdiler, bilmiyorum, uçaklar bugün havalanacakmış.” “Bu işten birşey çıkmaz.” Yani bombardıman bizi böyle yakaladı, beni [hazırlıksız] yakaladı.


Marijana Toma (IGÖRÜŞMECI) Boris Šebez (Kamera)

Samir Sezairi 1986 yılında Priştine’de doğdu. Belgrad Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi okudu. Bugün ise Belgrad’ta Uniqa adlı sigorta şirketinde çalışmakta